Paranoid Kişilik Bozukluğu Nedir ?


! UYARI !

Bu tarz makalelerde yazılmış özelliklerin biri veya birkaç tanesinin herhangi bir insanda bulunması o insanı kişilik bozukluğu olan biri yapmaz. Bu konuya " bu özelliklere sahip olan insanlarda kişilik bozukluğu var "şeklinde değilde "kişilik bozukluğu olan birinde bu özellikler var "şeklinde bakılmalıdır Eğer bu özellikler sizde varsa veya kişilik bozukluğu olan birisi olduğunuzu düşünüyor iseniz mutlaka bu işlerin uzmanı olan, bu işlerden anlayan insanlar ile görüşün. 

Kuşkucu ya da paranoid kişilik bozukluğu genel olarak paranoyalarala yaşarlar. Paranoid kişilik bozukluğu ile ilgili teşhis ve tanı koymak için dsm-5 e baktığımızda 7 temel madde görmekteyiz. Bu maddeler üzerinden ilerleyerek bu kişilik bozukluğunun ne anlama geldiğini anlayabiliriz. Bu maddelerden 4 ü ya da fazlası olması gerekiyor tanı koyabilmek için ancak tanıya, maddelere geçmeden önce bu kişilik bozukluğuna sahip olan bir insanın davranışlarını görebilmeniz için size bir örnek verelim.

Paranoid kişilik bozukluğuna sahip olan bir insan nasıl oluyor. Şöyle bir bakalım. Örnek vermek gerekirse şöyle bir konuşma üzerinden gidelim:


( X kişisi ) Seni buraya getiren sey nedir ?

( Paranoid kişilik bozukluğuna sahip olan kişi ) Ben bu yere kendim gelmedim. 

( X kişisi ) Kim getirdi peki ?

(Paranoid ) Mahkeme kararı ile buraya geldim.

( X kişisi ) Peki sebebi ne idi ?

( Paranoid ) Benim bir sebebim yok eşim bunu istedi. 

( X kişisi ) Peki eşinin sebebi ne idi ?

( Paranoid ) çünkü ona hakketmediği parayı vermediğim için

( X kişisi ) Neden hak etmiyor ?

( Paranoid ) Çünkü haksız olan o ben değilim 

( X kişisi ) Ne demek istiyorsun şimdi sen ?

( Paranoid ) Hm yaptın ya bana inanıyormuş gibi neren bana böyle bakıyorsun 

( X kişisi ) Nasıl bakıyorum sana ?

( Paranoid ) İnanmıyormuş gibi...

Gördüğünüz bu örnekten çıkarabileceğiniz bazı davranış örüntüleri varmı? Mesela çok şüpheci olması, karşısındaki adamın ona söylediklerinin tam olarak iyimser bir yaklaşımla yorumlamaması ve daha kötüye yorması, kötücül düşünmesi. Sürekli başkalarını suçlaması, kendi özelini paylaşmak istememesi. Mesela en başta dedi ki " ben gelmedim, mahkeme zoruyla getirildim buraya. Yani benim sizin gibi biriyle konuşmaya ihtiyacım yok, ben hasta değilim, eşimin söyledikleri üzerine buraya getirildim. Yoksa benlik bir sıkıntı yok bütün problem eşimde... " Bu insanlara bu teşhisi koyma içn kullanılan 7 kritere geçelim. 


Yeterli bir temele dayanmayan başkasının kendini sömürdüğünden, kendisine kötülük yaptığından ya da kendisini aldattığından kuşkulanırlar. 

Paranoid dememizin sebebi bu. Aşırı bir miktarda kuşkulanır ve şüphelenir. Bunların sağlam bir temeli de yoktur. Yani normal insanlar evet şüphelenebilirler hepimiz şüphelenebiliriz etrafımızdaki insanlardan ama bunun bi temeli vardır. Daha önce aldatılmış olabiliriz bundan dolayı insanlara tam güvenemiyoruzdur, güvenimiz sarsılmıştır. Yani belli olaylar üzerine bina ettiğimiz bir yargı vardır bi yerlerde. Kişilik Bozukluğu olduğu zaman bu Bir genelleme yapılıyor ve her insanın böyle olduğu inancı yerleşiyor. bütün insanlar aslında bana zarar vermek istiyor şüphesi ile hareket ettiği için tam olarak güvenmiyor kimseye. 

Yabancı insanlar değil de bizzat kendi arkadaşları, ailesinden insanlar, çevresinden tanıdıkları olabilir bu insanların ona karşı olan samimiyetleri ile , sadakatlari ile alakalı kişinin şüpheye kapılması, kuşku duyması halidir. Davranışa yansıma halinde şu şekilde görülebilir. Sürekli etrafindaki insanları test ederler ("acaba hayla beni seviyor mu ?" gibi.) ve bu test etme biçimini kendi kafalarında kurgularlar ve size uygularlar ve siz bunun farkında olmazsanız verdiğiniz cevaplardan ötürü ya da yaklaşımlardan ötürü kendince bir çıkarımda bulunurlar.( "Ha demekki beni artık sevmiyor, artık eski güvenimiz yok aramızda, artık eski samimiyetimiz yok, sadakatli değil bu insan ben ona göre tavır alayım, ona göre davranırım. " gibi.) Dolayısıyla çok fazla şiddete yol açabilir. Kişilik bozuklukları arasında en fazla şiddete meyillilerden biriside paranoid kişilik bozukluğuna sahip olan kişilerdir. Çünkü olayları kendi içinde yorumlarla sürekli ve sizin söylediklerinizin kötü niyetli olduğunu düşündüğü için asla tavsiyeleride sevmezler. Tavsiye sunduğunuz zaman muhakkak ondan çıkarınız olduğu için ya da ona zarar vermek istediğiniz için kullandığınız ifadeler gibi algılıyorlar ve ufacık pürüzleri ciddi anlamda büyütebiliyorlar. Örneğin biz bir arkadaşız diyelim, bu sonsuza kadar böyle olmalı. Sen benim artık kesin bir arkadaşımsın, Asla bana ihanet edemezsin, beni sevmemezlik yapamazsın gibi düşünürler. Bu bir arkadaş olma hali gibi değil artık. Kendinizi ona adamanız gerekiyor. Aksi takdirde asla beraber olamıyor sizinle. Ufacık bir pürüzde mesela her zaman günaydın dediniz ama bir gün günaydın demeyi o an unuttunuz diyelim bir şey oldu telefon çaldı. Artık ilişkiniz bitmiş demektir. Gündelik hayatta kendinizle kıyaslamayın bu durumu. Çünkü herkeste kişilik bozukluğu yok ama benzer davranışları sergileyebiliyoruz. Kişilik Bozukluğu olabilmesi için bunların hatsafa da olması ve sizin yaşantınızda bozması gerekiyor. Etrafınızda hiç bir insan kalmıyor, hiç kimse ile yaşayamıyorsunuz. Bu yüzden sonradan şiddete dönüşebiliyor bu olay. Çünkü size zarar verebileceğini düşünüyorsunuz Çünkü herkes kötü niyetli onlar size zarar vermeden siz onlara zarar vermek istiyorsunuz ve bu nokta şizofreniye kadar gidebiliyor.( Zaten bir çok vakada şizofreni ile paranoid kişilik bozukluğu bir arada oluyor ki bunlarada komorbit deniyor. Yani bir çok rahatsızlığın bi arada bulunması hali.) Umuyorum ki etrafınızda böyle insanlar olmaz. Örnek vermek gerekirse patronunuz paranoid ise bu sizin için büyük bir sıkıntı olabilir. Çünkü burada siz onun işçisi konumundasınız ve başka bir firmaya, başka bir şirkete gitme gibi bir girişiminiz olsa, başarılı olduğunuz, daha iyi para kazanabileceginiz bir yere gitmek istediniz ya da aynı işin patronu olabileceğiniz bi yere gelmek istediniz paranız oldu, sermayeniz var, yeni bir iş sektörü kurmaya çalıştınız size düşman gibi bakabilir. Çünkü siz onun işçisi konumundasınız ve öyle kalmalısınız. Çünkü aranızdaki ilişki böyle konuşuldu ve bu sadakat çemberinden çıkma hakkınız yok artık. Eşlerde de böyledir. Mesela bu insanları boşanma ile senden ayrılırım, senden koparım gibi kelimelerle tehdit etmek çok tehlikelidir. Çünkü bunu kendisine saldiri gibi algılar ve tam tersine şiddetle cevap vermeye çalışır. Bu insanları genelde empati yoluyla anlamaya çalışıyoruz ve söylediklerini reddetme eyleminde olmuyoruz. Tabi hasta olduklarını kesin biliyor isek artık ki terapistlerde zaten etrafindaki insanlara bunları söyleyecekler. Bu noktalara dikkat etmekte fayda var.

Söylediklerinin Kendisine Karşı Kullanılacağını Düşündüğü İçin Başkalarına Açılmak İstemezler 

Kişisel, özel bilgilerini asla başkalarıyla paylaşmak istemezler. Çünkü kendileride kendi menfaatlerine yönelik kullanabildiği için diğer insanlarında öyle olduğunu düşünüyorlar. Bu nokta niye önemli ? Bu terapiyi en zor hale getiren madde. Çünkü size terapide kendine açmak istemiyor. Çünkü terapistide kötü niyetli olarak görüyor. Siz ne sorarsanız sorun, ya yalan şeyler söylüyor ya bu durumu manipule edip o size sormaya başlıyor hani neden ben anlatıyorum da sen anlatmıyorsun noktasına getirebiliyor. Terapiyi oldukça zor bir hale getiren bir durum asla kendilerine ait bilgileri paylaşmazlar.

Sıradan Sözlerden Ya Da Olaylardan Aşağılama Ya Da Göz Korkutma Anlamı Çıkarırlar

Eğer bir insan paranoid kişilik bozukluğuna sahip ise asla o insanlara mesaj atmayın. Çünkü mesajınızda eğer duygularınızı yeterli olarak ifade edemedi iseniz bu mesajı öyle bir yorumlar ki sizi düşman haline çevirir. Bunu bizlerde yapabiliyoruz. Bazen işimiz olur karşımızdaki insana daha acele bir mesaj yazabiliyoruz ama karşıdaki insan bunu hemen algılar. " İnsan bi gülücük atar, ne demek öyle sade sade günaydın, ya da tamam diyip bıraktın hiç bir şey söylemedin, insan bi nasılsın diye sorar " gibi seyleri yapabiliyoruz ama bunlar öyle değil. Oraya tamam yazdığınızda kendince öyle bir senaryo kurabiliyor ki " ha sen demekki benimle artık konuşmak istemiyorsun, iletişimi bitirmek istiyorsun zaten mesajindan belli " siz ne kadar söyleseniz " ya ben öyle demek istemedim sadece sorduğun soruya cevap verdim lütfen yanlış anlama " gibi diyerek izah etmeye uğraşsanız bile o nasıl yorumladı ise artık öyle de sonuçlandırıyor. Ne yazdığınızı bırak, küçük harflerle ismini bile yazsanız mesela " demekki ben önemsizim " yorumunu çıkarabilir ya da bu mesaj olması gerekmiyor konuşurken de ayni şey geçerli. Bi an diyelim ki onun söylediği şeylere dikkatinizi veremediniz. Eyvah ! bu durumu o kadar büyütür ki "demekki ben önemsiz bir insanım, demekki beni dinlenilmiyecek kadar boş konuşuyorum, sen beni değersiz ve küçük görüyorsun, o zaman ben bu iletişimi, bu ilişkiyi bitiriyorum. " demeye rahatlıkla getirebilirler. Pireyi deve yapma deriz ya , aslında aynı şey. 

Sürekli Kin Beslerler 

Müthiş derecede kin tutarlar. Hani olur ya bir şey yaşamışsınızdır ve sizin düğününüze bile gelmez o kadar büyümüştür ki o kinini içinde sizin en önemli gününüzde belki yaşadığınız kötü bir olaya rağmen asla gelip sizi bir daha sormak istemezler. O kadar büyütebiliyorlar içindeki kini, Örnek olarak diyelim ki bu eşiniz olsun. Arabaya bileceksiniz siz arabayı sürüyorsunuz. Arka koltukta oturdu eşiniz ön koltuğa başka bir misafiri aldınız. Eğer eşiniz paranoid kişilik bozukluğuna sahip ise " neden o öne bindi ben binmedim " diye bu kinini size hiç belli etmeden içinde büyütüp 1 sene sonra bunu önünüze çıkarıp sunabilir." Seni zaten bana verdiğin değer arabada beni one oturtmamandan belli idi " diyebilir.

Ortada Herhangi Bir Neden Yok İken Başka İnsanların Yaptığı Ya Da Söylediği Şeylere Takılırlar Bunu Kendilerine Bir Saldırı Olarak Algılayabilirler.

Bir garsonsunuz diyelim. Genel olarak dalgınsınızdır. Müşteri ile ilgileniyorsunuzdur. Paranoid kişilik bozukluğuna sahip olan bir müşteri geldi diyelim restoranta ve oturdu diyelim masaya. Onun yanına gittiniz ve istemeden biraz dikkatsiz davrandınız. Bunu öyle öyle büyütür ki bu bir hakarettir, kavga sebebidir, bu sizi öldürme sebebi bile olabilir. Bu kadar aşırı derecede yanlış anlamalar ve yorumlamalar görülebiliyor paranoid kişilik bozukluğu olan insanlarda. 

Eşi Ya Da Kendisine Bağlı Olan Cinsel Birlikteliği Olan Başka Birisinin Kendisine Karşı Sadakatsiz Olabileceği Kuşkusudur, Sürekli Aldatılabileceğini Düşünüp Bununla Alakalı Senaryolar Kurar

Söz gelimi bir restorana gitmişsinizdir. Diyelim ki siz kadınsınız ve eşiniz, erkek olan kişi, paranoid kişilik bozukluğuna sahip. Gittiğiniz restoranda bir garson geldi diyelim yine ve garson çok yakışıklı birisi. İster istemez size bir gülümsedi, ne istersiniz falan ihtiyacınızı sorar iken ufak bir espri döndü bir şey oldu size bir gülümsedi. Eşiniz o garsona saldırabilir, size saldırabilir, onu aldattığını düşünebilir ki muhtemelen şu şeklinde bir senaryo kurmuştur: " Sen zaten bilerek bizi bu restorana getirdin bilerek bu garsonun baktığı masaya bunlar hep bilerek, bunlar hep planlı, oldu ben biliyorum zaten beni aldattığını düşünüyordum şimdi gördüm çok daha rahatladım, bu ilişki burada biter. " noktasına gelebilir. Sizin bundan haberiniz bile yok o garsonu asla görmemişsinizdir. O restorana ilk defa gidersiniz ama o adam öyle bir senaryo kurarki bunu ona asla anlatamazsınız. Zaten kendi bildiklerinin, kendi yorumladıklarının doğru olacağını düşünürler. Bu yüzden tavsiyeleri pek sevmezler. Çünkü onlara karşı söylediğiniz her tavsiyede muhakkak kendi çıkarınıza bir şeyler yapıyorsunuzdur, ona zarar veriyorsunuzdur. Bu insanlarla sağlıklı bir iletişim kurmak neredeyse mümkün değil. Genel olarak bu 7 kriter önemli. Bunlardan en az 4 tanesini karşılaması gerekir paranoid kişilik bozukluğuna sahip olması için ama bir uzmanın tanı koyması gerekiyor asla kendi başınıza böyle bir şey yapmayın. Bu bahsedilen maddeler her insanın başına gelebileceği şeyler, her insan kendince kötü senaryolar kurabilir ancak bu insanların tüm hayatı böyle geçer ve kendi şüphelerinden şüphe duymazlar bu insanlar. " Hani ben yüzde yüz haklıyım ben böyle düşündü isem bu böyledir " gibi bakarlar bu olaya. Onlara tartışma yapamıyorsunuz bile. 

Paranoid kişilik bozukluğunun sebeplerine bakarsak. Bu hem yetiştirilme tarzı olabilir hem de organik bir beyin rahatsızlığı ya da hastalığı olabilir. Özellikle beynin ön kısmında bazı problemlerden dolayı bu kişilik bozukluğunun yaşandığına dair göstergeler, bulgular var. Bir çok hastayı iyileştirmede hasta olduğuna ikna etmede zaten bu bilimsel veriler gösterilir. Çünkü bu insanlar hasta olduğuna inanmıyorlar. Haliyle zaten söylediğiniz her şeyin kötü niyetli olduğunu düşünüyorlar ve bir de siz çıkıp bunlara hasta olduğunu söylüyorsunuz. Onları ikna etmek epey bir zor olmalı.

Tedavi etmek için ise ilaç tedavisi kullanılabiliyor. Nöromodülasyon teknikleri ya da ekarte denilen bir yöntemle iyileştirilmeye çalışılıyor. 

Genel olarak Paranoid kişilik bozukluğu bu şekilde. Umarım hayatınızda paranoid kişilik bozukluğuna sahip bir insan ile karşılaşmazsınız. Ama karşılaştınız diyelim onlara karşı nasıl davranacağınızı bilmenizde fayda var. Onlarla asla tartışarak değil onları anlamaya çalışarak, empati kurarak tartışmayı ya da konuşmayı sürdürmek gerekiyor.